24 Ağustos 2021 Salı

The 100 - Bilim Kurgu Dizisi



     Gündoğunca uyuyup, gün batarken uyanmalı depresyonumun ortasında bulduğum biricik dizim The 100. Dizinin başrolünü asla sevemeden izledim bütün diziyi. Clarke’cım hayatımda gördüğüm en itici karakterlerden biri ama yine de Bellamy’le çok yakıştırdım hep. Dizi de nasip olmadı da karakterleri canlandıran oyuncular evlendiler  Magazini geçersek, başrollerden ziyade yan roller harika karakterlerdi. Lexa benim favori karakterim çok kısa yer aldı ama efsane karakterdi. Savaş makyajıyla kendisine ben bile aşık oluyorum hahah. Hatta köpeğimin adını Lexa koymuştum ama tam bir geri zekalıydı canım köpeğim hiç mi adı verilene çekmez bir hayvan. Bana küsünce şarj aletimi yedi, yetmedi gözlüğümü yedi, o da yetmedi orta sehpamı yedi. Aç mı bıraktın köpeği demeyin. Kendisi bir canavar olsa da ben bebek gibi baktım. Çişe çıkarırken bile üşütüyor diye giydirip de çıkarıyordum. Neyse, bir de Octavia son sezonlarda birazcık zıvanadan çıksa da çok sağlam bir karakterdi. Bir de, bir de Murpy var hamam böceği, karaktersizliğin kitabını yazdı kendisi ama çok seviyorum onu da.

 

     Ne anlattım be, dizinin konusundan başka her şeyden bahsettim. Konuya gelirsek; klasik kıyamet sonrası, asla soyumuz tükenmiyor içgüdümüz bu neylersiniz. Nükleer bombalardan ötürü dünyadaki radyasyon seviyesi yaşanamaz boyuta geliyor. Bu senaryoya hazırlık için uzaya bir istasyon yapılmış. Oksijen, yiyecek gibi temel ihtiyaç sıkıntısından ötürü, her türlü problemde insanları uzak boşluğuna atmak süratiyle idam ediyorlar. Ama 18 yaşından küçükleri çocuk bunlar günahtır diye büyütüp idam ediyorlar. Neyse 100 yıl sonra idam bekleyen 100 genci nasılsa burada kalsalar da boşluğa atacağız bari kobay olarak dünyaya gönderelim bir bakalım, yaşarlarsa biz de gideriz diye gönderiyorlar dünyaya. Öyle can alıcı bir replik falan gelmiyor aklıma ama izlenir bir dizi son sezonları hikaye tamamlansın diye izledim fakat ilk 4 sezon baya iyiydi. 



Lexa'cıımı da bırakayım böyle buraya. :)



21 Ağustos 2021 Cumartesi

Waz - Korku Filmi





     İzleyince ya çok beğeneceğiniz ya da bu ne saçma film diyeceğiniz bir filmle karşınızdayım. Ben çiçeği burnunda bir ergenken cd’den izlemiştim filmi. Cd zamanından eski bir film yani. Korku filmi olarak geçiyor ama öyle deli gibi adrenalin ve gerilim arayanların beklentisini karşılamaz. Ben verdiği mesajı çok beğenmiştim. O dönemki minik kalbim çok etkilenmişti bu filmden kendimi, hayatı falan sorgulamıştım 

 

     En sevdiğiniz ile kendi hayatınız arasında bir seçim yapmak zorunda olsanız ama baya zorlayıcı bir seçim ya kendi ellerinizle en sevdiğinizi öldüreceksiniz; gözlerinin içine baka baka, acı çektirerek ya da kendinizi öldüreceksiniz bu esnada bir de işkence görüyorsunuz.  -Hahaha bu arada yine kısacık bir cümle kurmuşum.- Waz denklemini çözmeye çalışan bu psikopat katilimizi -onun da çok haklı sebepleri var delirmek için- amacına ulaşıp ulaşmadığını izlemek isterseniz buyurunuz efenim..  


     Bir de ben seneler önce izlediğim için unutmuşum şimdi bir göz attım Tom Hardy var filmde severiz kendisini. Ünlü olmasa bağcılar kekosu olacak bir tipi var. Haha keko sever bir tarafım var zaten Norman Reedus’da çok beğenirim ama Daryl karakterinin çok etkisi var bunda. Bu gereksiz bilgileri de verdiğime göre yazı bitti, görüşürüz.


    

11.22.63 - Bilim Kurgu Dizisi

     




     Sevgili okur, tabi böyle bir şey mümkün olmuşsa  11.22.63 her seferinde adını karıştırdığım muazzam dizi. 1 sezon, 8 bölümden oluşan mini dizimizde başrolümüz Jake, Kennedy suikastını önlemek için geçmişe gidiyor. Ancak işler planlandığı gibi gitmiyor. Hayatının aşkı Sadie ile tanışıyor Jake. Çok detaya girip dizinin sürprizlerini bozmak istemiyorum. Zaten bir solukta biten bir dizi izleyin sayın okur 

 

     Dizinin bana hissettirdiklerinden bahsetmek gerekirse; bazen ne yaparsan yap olmaz ama yaşamak gerekir. Sonu iyi bitmese de aşkı yaşamalısın. Yolun sonu olmadığını bilsen de o yolculuğa çıkmalısın. Hayat sonsuz ihtimallerle dolu bazen çok istesen de hiçbir ihtimalde gerçekleşmiyor istediklerin. O zaman yaşadıklarına sarıl, yaşayabilmiş olduğun mutluluklara sarıl. Yolculuğunu sev, sana kısa ya da uzun eşlik edenleri sev, hikayeni sev. 


    

 Bir de favori repliğimi ekleyeyim yine 

‘’-Bana gelecek hakkında bir şey daha söyle.

-Seni seviyorum. Şimdi de gelecekte de.’’



16 Ağustos 2021 Pazartesi

7 Numara - Komedi Dizisi



     7 numara ama 10 numara dizidir kendisi  çocukluğumun enlerinden. Komedi dizisi olarak geçiyor evet, yüzümüzü güldüren eğlenceli bir diziydi. Aynı zamanda gerçekten birbirini koşulsuz seven insanların, kan bağı olmadan da nasıl aile olabileceğini anlatan sıcacık bir aile hikayesiydi.

 

      Karakterlerin hepsi ayrı ayrı efsane zaten ama çocukluğumun favori karakterleri Haydar’la, Armağan’dı. Haydar’ın tertemiz aşkı bizi mest ettiğinden o aşkı aradık durduk. Bulamadık ama inancımız tam bulacağız, bir gün mutlaka!  Genel olarak hikayeden bahsetmek gerekirse; üniversite öğrencisi 4 kız arkadaş beraber eve çıkmak ister ama dizi, cağnım ülkemde çekildiği için ne oluyor? Tabi ki öğrenciye ev verilemezci ev sahipleriyle, öğrenciyi daha fazla nasıl zor durumda bırakırız diye ellerinden geleni yapan fırsatçı emlakçılar iş başına geçiyor ve kızlar ev bulamıyor. Sonra bizim kızlar Vahit Emmi’yle, Zeliha Abla’nın 7 numaralı ahşap evinin üst katını kiralıyor. Vahit’le Zeliha hiç çocuk sahibi olamamış ama birbirlerini çok seven bir çift. Bir de Vahit Emmi’nin köyden amca oğulları eklenince muazzam kadromuz tamamlanıyor  Karakterleri tek tek anlatmaya kalkışsam bu yazı bitmez. O yüzden bu diziyi izlemediyseniz ve hala izlemeyecekseniz çok şey kaybedersiniz. ''-Herhalde galüba sanursam.'' 

 

     En sevdiğim sahne ve repliklerle bitiriyorum..




+ 'Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına bir değeri yok. İlle de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.'


 - 'Sen ne güzel şeyler söylüyorsun böyle Haydar. '


 + 'Biri dese ki sevdamı al, kendine ekle, bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır mı olur senin için?'

 

13 Ağustos 2021 Cuma

Yüzüklerin Efendisi Serisi - Fantastik Kurgu Filmi


     Eveet, top 20 listemde en başta yer alacak bir filmle, hatta film serisiyle karşınızdayım. Yüzüklerin Efendisi.. Türkçe dublajı orijinalinden daha keyifli olan ender filmlerden. Filmin çıkış tarihinde ben çocuktum. Ama ne yazık ki 20 yaşındaydım izlediğimde. Seri biter bitmez ilk tepkim ‘’nasıl olurda bu yaşa kadar izlememişim.’’ olmuştu. Diziler, filmler, müzikler içinde bulunduğunuz ruh haline göre farklı etkiler bırakıyor üzerinizde. Bu filmi izlediğim gece kucağımda ilk kedim Muhittin vardı. Sıcacık evimde pijamalarımla, elimde kahvem ve bir leğen patlamış mısırımla -biraz aşırı seviyorum patlamış mısırı yani gerçekten bir leğen- uzanmış film izliyordum. Eve yakın bir okul vardı gece yarısı bağırış çağırış çocuk sesleri ama keyifle.. Pencereden baktığımda her yer bembeyaz olmuştu. Şu cümleleri yazarken bile o mutluluğu iliklerime kadar hissedebiliyorum. Hayat güzel anılardan ibaret. Kara uzanıp kelebek yapmıştım İLK kez. Neysee böyle güzel bir akşamda izlemiştim bütün seriyi. 

 

     Orta Dünya’da geçen filmde dünyanın kaderini değiştirebilecek olan yüzükten kurtulmak için, Hobbitler; Frodo, Sam, Merry ve Pippin'in yanı sıra Hobbitlerin yol arkadaşları olan Aragorn, Gondor kumandanı Boromir, savaşçı Cüce Gimli, Elf prensi Legolas ve büyücü Gandalf'ın yaptıkları yolculuğu izliyoruz. Ve tabi ki Gollum var efsane karakter en son yüzükle birlikte mevta oldu zaten kendisi. Tabi bunlar neden savaşıyor yüzüğün ne numarası var derseniz bütün güç yüzüklerine hükmeden tek yüzük bu. Hemen gözler art niyetli bir kötü arıyor. Kötü karakter kadromuzu da Sauron dolduruyor. Filmde o kadar fazla güzel ayrıntı var ki yaz yaz bitmez. N’olur izleyin inanılmaz iyi. Dünyanın en iyi Fantastik Kurgu filmi o kadar iyi.

     

     Herkesin aklında kalan efsane replikler muhakkak vardır, benimkiler şöyle:

 Gandalf’tan "beşinci günün şafağında beni bekleyin. Şafakta doğuya bakın."

Aragorn’dan ‘’Elf gözlerin neler görüyor Legolas’’ 

Sam’den '' yüzüğü sizin için taşıyamam bay frodo ama sizi taşıyabilirim'' kardeş gibi kardeş adamın dibidir Sam.

Hahah tabi bir de Gollum’dan ‘’kıymetlimissss’’

 

   Film müzikleri, atmosferi her şeyiyle mükemmel herkesin tüylerini diken diken eden o son sahneyi de şuraya ekleyeyim izlememiş ve spoiler olmasın yea diyen arkadaşlar bakmasınlar.  https://www.youtube.com/watch?v=cHjt9Q00sp4

 

     Son olarak Muhittin -filmi birlikte izlediğimiz kedim- eğer dişi olsaydı adı Arwen olacaktı. Kader diyelim mi Muhittincim :’) 

 

  

 

New Girl - Amerikan Sitcom Dizisi


     Eh biraz paslanmışım uzun zaman oldu yazmayalı.. Bolca vaktim oldu aslında ki bu sayede birçok dizi, film izledim. Sonra dedim ki; bu kadar izledim bari izlediklerimle alakalı nacizane bi’şeyler karalayayım.  

 

     Hangi diziyle başlasam diye düşününce aklıma ilk gelen New Girl oldu. Çünkü benim dizim kendim seçtim, kendim izledim. Genelde birinin tavsiyesi olur ya da biriyle birlikte izlerim. Ne izlesem diye aranırken buldum ilk 5 sezonu yayınlanmıştı ben başladığımda. Bir solukta izledim zaten bölümler 20 dk. Klasik sitcom harika bir arkadaş grubu ve ne zaman kavuşacaklar diye beklediğimiz iki sersem Jess ve Nick. İtiraf etmeliyim ki favori karakterim Winston ve kedisi. Kısaca bahsetmek gerekirse Jess’in uzun süreli ciddi bir ilişkisi var. Şehir dışından döndüğünde sevdiceğini başka bir kadınla yakalıyor ama hayal ettiğiniz bütün baskın sahnelerini kafanızdan silin böyle bir baskın yok. Eve çıplak geliyor sürpriz yapacak, üzerindeki pardösüyü çıkarıp atıyor vee buum başka bir kadınla sevgilisi. O da tabi ki dizimizin harika kadrosunu oluşturan eve taşınıyor. Bir Yahudi, bir zenci ve Nick Karadeniz fıkrası gibi gibi kadro. Sonuç olarak harika bir 7 sezon çıkıyor ortaya. Amerikan sitcom denince HIMYM, Friends akla ilk gelenler ama sevgili okur kesinlikle New Girl’ü izlemelisin. Spoiler vermemek adına çok detaya girmedim ama Schmidt’in karısı da en tatlı sürprizlerden biri oluyor ve efsane düğünleri en sevdiğim bölümlerden. Görseldeki yılbaşı bölümünde en güzel bölümlerden biri. Sanırım ben bütün bölümlerini seviyorum.

 

     Bir de minikcik birkaç cümle ekleyeyim. Nick 30 yaşında hayatını yoluna koyamamış sorumsuz ama iyi biri sanırım bende bu yüzden çok istedim Jess’le olmasını. Jess harika biri sonunda çok mutlu oldular. Hayat dizilerdeki gibi olsa keşke sevgi her şeyi iyileştirip düzeltebilse  

Hükümsüz - Polisiye Dizi

     Bugün kendim için boş bıraktığım bir gündü. Bazen tek başıma kalmak, hiçbir şey yapmadan öylece durmak bana inanılmaz iyi geliyor. Bu b...